Tarihçe

İki Köprü İki Medeniyet Osmanlıdan Cumhuriyete

Antik Dönemde Bitinya Bölgesine ve bir dönem Roma İmparatorluğuna Başkentlik yapan Nikomedya'nın batısında yer alır. Antik dönemde Nikomedya Krallığına bağlı bir yerleşim yeri olduğu tahmin edilmektedir. Tarihte değişik isimlerle anılmıştır. (Boution, Aigiabi ‘deniz kenarı' gibi) Bu isimler arasında en çok bilineni ise Libyssa'dır.

Diliskelesi(Libyssa) dan başka körfezin kuzey kıyısında 5 tane daha bilinen antik yerleşim yeri bulunmaktadır. Bunlar;

Dakibyza (Gebze),Ritzion (Darıca),Niketiaton (Eskihisar),Charax (Hereke),Philokrene (Bayramoğlu)

Diliskelesi’nin tarihçesi çok eskiye dayanır. Diliskelesi’nin, Gebze’nin doğusunda yer alan en eski yerlerden biri olan Nicomedia’ya bağlı bir kıyı kentidir.

İzmit Körfezi’nin karşı kıyıya en yakın yerinin burada olmasıdır. Hersek burnu ile Diliskelesi arasındaki deniz mesafesi çok kısa olduğu için Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları zamanında önemli yerleşim yeri olan Bursa ve İznik'e en kısa ve hızlı yoldan ulaşım bu noktadan sağlanmıştır

Bu yerleşimlerin her biri Körfeze hakim pozisyonlarda kurulmuş yerleşim birimleridir. Bu yerleşim birimlerinin kuruluş mevkilerine bakılacak olursa, hepsinin İstanbul'dan Anadolu'ya (Avrupa'dan Asya'ya) açılan yol güzergâhı üzerinde önemli noktalarda kurulmuş oldukları görülür.

Dilovası (Libyssa), tarihinde en önemli kişilerden biri olan Hannibal (Hanibal), M.Ö. 247 ile M.Ö. 182 yılları arasında yaşamış Kartaca'lı politikacı ve generaldir. Hannibal, bütün zamanların en büyük askeri dahilerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Roma'nın en büyük düşmanı olarak 2. Pön Savaşı'ndaki başarılarıyla tanınmıştır. Ancak, kendini toparlayan Romalılar Kartaca'ya saldırınca, İtalya'da bulunan Hannibal Kartaca'ya dönerek Romalılarla son kez savaşır ve yenilir. Savaştan kaçan Hannibal, kuzey-batı Anadolu'da şu anki Kocaeli'nin bulunduğu Nikomedya Krallığına sığınır ve bir süre Dilovası (Libyssa)'da ikamet eder. Ancak Romalılara teslim edileceğini anlayınca yüzüğünde taşıdığı zehiri içmek suretiyle intihar ederek yaşamına son verir.

 

14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan Dilovası (Diliskelesi), karşı kıyıda bulunan Karamürsel, Ereğli ve Hersek'e geçişlerde kullanılmıştır. Hersek Burnu'yla Diliskelesi arasında deniz mesafesinin çok kısa olması nedeni ile Bitinya, Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları zamanında önemli bir yerleşim yeri olan İznik'e en kısa ve hızlı yoldan ulaşım yüzyıllar boyunca bu noktadan sağlanmıştır. (İzmit Körfezi'ni dolaşmak istemeyenler için bir geçiş noktasıydı.) Ayrıca karşı kıyıda Hersek'te bulunan Helenopolis kentiyle birlikte körfeze geçişlerin kontrolü sağladığı için stratejik bir öneme sahiptir.

Dilovası'nda yaşayan imparatorlukların bıraktıkları eserler Libyssa Kalesi, Libyssa İskelesi(Diliskelesi) I. Justinyen tarafındanyaptırılmıştır. M.S.1873 yılına kadar önemini korumuştur. İlçe içerisinden geçen İstanbul-Ankara karayolunun güney batısında Dilderesi üzerinde yer alan tarihi köprünün (halk arasındaki adı Mimar Sinan Köprüsü- Diliskelesi Köprüsü) Mimar Sinan tarafından yapıldığı belirtilmektedir. Osmanlı döneminde yapılan köprülerin önemlilerinden birisi olan köprü, 45 m uzunluğunda ve 3 gözlüdür. Klasik Osmanlı köprülerinde uygulanan sivri kemer formlarının bu yapıda da kullanıldığı görülmektedir.

Dilovası sanayileşmenin getirmiş olduğu göç olgusunu hızla yaşayan bir bölgedir. Doğu Anadolu, Karadeniz, Marmara ve diğer bölgelerden insanların yoğun bir şekilde yerleşmiş olduğu bir ilçedir.